25 Aralık 2012 Salı

Gökhan Budak ODTÜ Olayını Değerlendirdi


Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak, ODTÜ ekseninde gündeme gelen konularla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.

Prof. Dr. Budak, Bayburt Üniversitesi olarak son günlerde, demokrasiyi şiddet yoluyla kendi hükümranlık alanlarının arttırılması olarak algılayan ideolojik grupların oluşturmaya çalıştığı suni gündemi
dikkatle ve ibretle takip ettiklerini ifade ederek, “Farklı düşünmek kadar ifade özgürlüğü de temel demokratik haklardandır. Ancak, ifade özgürlüğü asla kırmak, dökmek, molotof atmak gibi şiddet barındıran insan hayatına zar vermeyi hedef alan eylemleri kapsamamaktadır. Aksine bu tür eylemler, ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran belli bir grubun diğer gruplar üzerinde baskı oluşturma çabasının bir yansımasıdır. Daha çok bağıranın kendini daha çok haklı hissettiği, konuşturmamanın, söz kesmenin haneye fazladan bir puan yazmak olarak algılandığı bu tartışma kültürüne demokrasilerde yer yoktur. Her düşüncenin kendisini özgürce ifade edebildiği yerler olan üniversiteler terör ve şiddetten medet umanların ihtiraslarına kurban edilmemelidir. Bizler gençleri; en verimli çağlarında, kitle psikolojisinin etkisiyle kendileri gibi düşünmeyenlerin ifade özgürlüğünü engellemeye çalışırken değil, dersliklerde hocalarının nezaretinde fikir tartışırken, laboratuvarlarda bilim üretirken ve hepsinden önemlisi inşa etmeye çalıştığımız geleceğin güçlü Türkiye’sine omuz verirken görmek istiyoruz. Amaç kendimizi ifade etmekse, artık kırmadan, dökmeden, birbirimizin hayatına kastetmeden bunu rahatlıkla yapabileceğimiz bir ülkede yaşadığımıza inanıyoruz. Bu imkânı meşru zeminlerde sonuna kadar kullanmanızı destekliyor doğruluğunu yanlışlığını tartışmadanher türlü fikrinize saygı duyuyoruz. Ancak, şiddeti kendini ifade aracı görenleri ve gösterenleri hepsinden önemlisi bu tavrı ifade özgürlüğü diye nitelendirerek demokrasinin bu vazgeçilmez kavramının içini boşaltmaya çalışanları kınıyoruz.” diye konuştu.

Rektör Budak, açıklamasına şöyle devam etti:

“Bizim tarihimiz, bu tür suni gündem oluşturma çabalarıyla doludur. Maalesef geçmişte bu çaba sonuç vermiş, yapılan birçok demokrasi dışı müdahalenin meşruiyetini bu tür suni gündemler oluşturmuştur. Ancak, köprünün altından çok sular akmıştır. Artık demokrasiyi özümseyememiş hiçbir güç bu ülkenin geleceği olan gençleri birer kurşun askere dönüştüremeyecektir. Genel bütçeden üniversitelere, TÜBİTAK gibi bilimsel çalışmaları desteklemekle görevli kuruluşlara ayrılan bütçenin kat be kat arttığı böyle bir dönemde tartışılması gereken temel konumuz “her şeyiyle bize ait bir uydunun ne zaman uzaya gönderileceği” konusu olmalıdır. Göktürk-2bir öncü adımdır ve başta Sayın Başbakanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ümit ediyoruz ki bilimsel çalışmalara yapılan bu desteğin devamıyla kendi üretimimiz olan uydunun uzaya gönderilmesi çok yakın bir zamanda gerçekleştirilecektir. Ancak, bu hayalin gerçekleştirilmesi için yapılması gereken ilk şey üniversitelerin asli görevlerine dönerek sadece bilimsel üretime odaklanması olacaktır. Geçmişte olduğu gibi üniversitelerin demokrasi dışı güçlerin piyonu haline dönüştürülmesi bilimsel ahlaka ve bu ülkeye ihanettir. Hiçbir bilim adamı ve öğrencinin böyle bir ihanetin için de olacağını düşünmüyoruz. Ancak görünen odur ki üniversitelerin asli görevlerine dönmesiyle ivme kazanan bilimsel üretim bir takım güçleri rahatsız etmekte, şiddet ve terör olaylarıyla oluşturulan suni gündemle bu süreç baltalanmaya çalışılmaktadır. Defalarca sahnelenen bu oyun artık rağbet görmeyecek, üniversiteler demokrasinin, akademik özgürlüğün ve bilimin merkezi olmaya devam edecektir. “

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder